11 Aralık 2017 Pazartesi

Tanzim Tarihi

Merhaba,

Bugün ayın kaçı olduğunu bilmiyorum çünkü saatim yalnızca saati gösteriyor üzerinde takvim yok. Sebebi ise benim tercihim.

İyisin hoşsun ama ayın kaçı onu söylemiyorsun.
Digital saatler bana hiçbir zaman cazip gelmedi, bana göre saatin tek görevi saati göstermesi o yüzden gayet sade üzerinde rakamların dahi olmadığı, rakam yerine çizgilerin olduğu bir saatim var. Minimalist mantık benim aklıma yatıyor. Tarihi bilmiyorum çünkü dediğim gibi saatimde takvim yok bir çoğunuz benim yerimde olsa çıkarır telefonunu tarihine bakar benimde elbette sizler gibi bir telefonum var fakat birkaç gün öncesine kadar ekranını kırdığım için hiçbir şey göremiyorum yalnızca telefon ses çıkardığı zaman parmağımı bile okuyamayan ekrana telefonun kalemini sürterek açabiliyorum. Normal şartlarda tıpkı saatte düşündüğüm gibi telefonda da ne kadar minimalist bir erkek diye düşünebilirsiniz, çünkü telefon neticede ‘Alo- Alo’ demeye yarayan bir alet ama ben bundan daha fazlası olduğum ve ekran üzerinde hiçbir şey göremediğim için yalnızca tek bir ‘Alo’ diyebiliyorum o da eğer birisi beni ararsa. Arayanın kim olduğunu bilmeden ‘Alo’ demek nedir bilir misiniz? Ben bilirim. Ben… Bilirim… Telefon çalıyor ve siz kim olduğunu bilmiyorsunuz kendinizce güzel mi güzel tatlı mı tatlı tahminler yapıyorsunuz diyorsunuz ki beni şuanda çok güzel birisi arıyor sonra telefonu açıyorsunuz ve karşınızdaki sesin bir robot olduğunu duyuyorsunuz. Robotik ses size diyor ki “Sana D-Smart verem mi?” Al başına belayı. Normal şartlar altında telefonu direkt kapatırken şimdi ise kapatamıyorum kalemi telefonun ekranına sürtmediğim yer kalmıyor ama bir türlü kırmızı simgeye denk getiremiyorum işte fotografik hafıza bu yüzden önemli! Neyse tarihi bilmiyorum diyordum. Bu tarih bana neden lazım? Çünkü şuanda mağarasından çıkalı 5 gün olmuş bir adam gibi güzel İstanbullumuzun aylık geliri ben deyim 10.000 sen de 15.000$ olan, bir avuç toprağı m2’si çoooooklar eden, öyle zannediyorum ki annemin doğmuş olduğu evden daha büyük bir noel ağacının karşısında elimde şirketten verdikleri 64 sayfalık not defteri ve yine şirketten verdikleri bayağı bir tükenmez kalem ile bu satırları yazarken tarih atmak istedim. Sadece yazdığım bu yazı için bir tarih atıvermek istedim.

Qarizmaaaaa
Peki ben buradayım da niye buradayım? Çünkü merak ettiğim fakat benim gitmemim öyle pek de gerekli olamadığı bir toplantıya katılmak için buradayım. E peki ben niye şimdi bu noel ağacının önünde, kül tablası olan ahşap bir bankta oturuyorum? Çünkü cüzdanımı yanıma almayı unuttum. Baya yıllardır göt cebimin vazgeçilmesi, bir erkeğin olmazsa olmazı, benim canım Pulp Fiction cüzdanımı, üzerinde ‘Bad Mother Fucker’ yazan müthiş cüzdanımı unuttuğum için beni içeri almadılar. “Kafa kağıdın eksik, bu şekilde sen içeri giremen” dediler. Şuanda toplantının bitip beni tekrar iş yerine götürecek pek saygıdeğer abimi bekliyorum.

Şu satırları yazarken anlıyorum ki ne ekmek, ne su en önemlisi cüzdanmış a dostlar. Mis gibi, çiçek gibi mekanlar varken ben burada olabildiğine küçük bir süs havuzunun önünde rüzgarı yiye yiye oturuyorum.

Ne saatimde takvim, ne de ekranımda görüntü var elimde yalnızca kağıt ve kalem. BU MU 21. yy? BU MU İNSANLIĞIN GELDİĞİ SON NOKTA? BU MU?

Çok üşüdüğüm için şimdi buradaki AVM’ye girdim. İnanın bana takvimi olmayan bir saatiniz, ekranında görüntü olmayan bir telefonunuz ve en önemlisi cüzdanınız yoksa dünyanın en sıkıcı yeri AVM oluyor. Buradaki her insanın bakışı üzerimde sanki tarihi bilmediğimi ve cüzdanımı unuttuğumu biliyorlar gibi bakıyorlar bana. Burası sıcak mı? Evet burası gayet sıcak. Dışarıda çok rüzgar vardı evet dışarısı esiyordu bu doğru ama rüzgarlı havada daha onurlu bir hayatımın olduğunu düşünüyorum. Bu arada AVM’nin içinde tıpkı dışarıdaki gibi devasa bir noel ağacı var fakat bu ağaç yapraklardan, dallardan değil peluş ayıcıklardan oluşuyor ve yüzlerce peluş ayıcık beni ayıplayan bir şekilde bakıyor. Kendimi korku filminde gibi hissediyorum. Cidden.

Miracle tek taş yüzük ne kadar biliyorum (1.099TL), trikolar kaçtan gidiyor biliyorum hatta bebek bakım odası nerede onu dahi biliyorum ama tarihi bilmiyorum. Bu arada ben baya ısındım. Paltomu filanda çıkarmadım hiç. Baya güzel sıcak var yani şuanda birazdan sigara içmek için dışarı çıkınca çok affedersiniz götüm donacak.

Bu hafta işte gördüğünüz gibi pek iyi başlamadı. Bir daha böyle durumlarda kalmamak için aranızdan birkaç gönüllü seçerek bana düzenli olarak tarihi söylesinler . Lütfen çıldırıyorum. BUGÜN AYIN KAÇI ULAN???

                                                         SÖVGÜLERLE


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder